Bir önceki yazımda, dijital varlık edinme konusunda kripto para, NTF ve/veya metaverse ürünlerine yatırım yapmak yerine alan adlarına yatırım yapmanın neden daha mantıklı olduğuna değinmiştim.
Giriş düzeyindeki yazıda; alan adlarının ne olduğunu, istikrarlı olup olmadığını, yatırım yapmaya karar verilmesi halinde başlangıç maliyetini ve ulusal-uluslararası yasal güvenceleri olup olmadığını ele almıştım.
Bu yazıda da başlıktaki soruya yanıt vermeye çalışmaya devam edecek ve sahip olunan alan adlarıyla ne şekilde kâr sağlanabileceğini anlatacağım.
Ekonomik gerçeklik ve kriz dönemlerinde alan adları
Ekonomik kriz dönemleri, yatırım araçlarının dayanıklılığını test eden en zorlu süreçlerden biri, belki de birincisidir. Lüks yatırım araçları olarak değerlendirilen kripto para, NFT ve metaverse ürünleri de ekonomik durgunluk veya belirsizlik zamanlarında ilk gözden çıkarılanlar arasında yer alır. Çünkü bu yatırımlar, böyle dönemlerde yatırımcılar tarafından daha az öncelikli görülür ve hızla nakde çevrilmeye çalışılır. Bu durum da bu tür varlıkların değerinin hızla düşmesine neden olur.
Buna karşın alan adları ise bu durumun tam tersine bir tablo çizer. Çünkü ekonomik krizlerde bile işletmelerin çevrimiçi varlıklarını güçlendirme ihtiyacı devam eder. Birçok şirket, fiziksel operasyonlarını küçültüp çevrimiçi ortama yönelir. Maliyetleri azaltma ve müşteri tabanını genişletme açısından dijitalleşme, oldukça cazip bir strateji haline gelir. Bu da alan adlarına olan talebin azalmaktan ziyade artmasına neden olur.
Kriz dönemlerinde dijitalleşmenin yükselişini örneklendirmek gerekirse…
- 2008 ekonomik krizi sırasında birçok şirket, ağırlığını çevrimiçi satış kanallarına verdi ve buradan bir gelir yaratmaya çalıştı. Bu, sonraki dönemlerde de dijitalleşmeyi hızlandırdı.
- KOVİD-19 pandemisi, dijitalleşmeyi hızlandırarak e-ticaret ve çevrimiçi hizmetlerde adeta patlama yarattı.
Her iki durumda da iyi bir alan adı, şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerinde kritik bir rol oynadı.
Özetle, ekonomik krizlerde alan adları değer kaybetmek bir yana, dijitalleşme trendi nedeniyle daha da değer kazanabilir.
Alan adlarında çeşitlendirme imkânı
Risk yönetiminin temel taşlarından biri, yatırımları çeşitlendirmektir. İşte bu noktada alan adları da sektörel çeşitlilik sunma konusunda benzersiz bir avantaj sağlar.
Ancak bu avantajlardan faydalanmak için dikkat etmeniz gereken önemli noktalar var. Fakat bu noktaları bir sonraki yazımda detaylıca anlatacağım için şimdilik bu konuyu yüzeysel bir şekilde açıklayacağım.
Örneğin, farklı alanlardaki büyüme fırsatlarını değerlendirmeniz için her biri farklı sektörlere hitap eden isimler seçmek, bu avantajlardan yararlanmak için en temel stratejilerden biridir.
Mesela teknoloji sektöründen bir alan adı yatırımı yapmak için “cloudsolutions.com” tercih edilebilir. Bu, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda hacmi her geçen gün büyüyen bulut bilişim sektöründe faaliyet gösteren işletmelere hitap eder.
Sağlık sektörü içinse “healthychoices.net” doğru bir tercih olabilir. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa odaklanan markalar için oldukça ideal bir alan adı.
E-ticarette de “buynow.com”, genel bir satış platformu ya da e-ticaret sitesi için oldukça doğru bir seçenek.
Bu çeşitlilik, hem yatırımınızın farklı sektörlerden talep görmesini sağlar hem de NFT ve metaverse ürünlerine kıyasla daha az risk yaratır. Zira NFT ve metaverse ürünleri genellikle belirli bir platform, topluluk veya teknolojik altyapıya bağlıdır ve bu da çeşitliliği sınırlar.
Alan adlarıyla pasif gelir imkânı
Alan adları, tüm bunların yanında yalnızca al-sat yaparak değil, pasif gelir sağlayarak da kazandırabilir. Mesela, iyi bir alan adını bir işletmeye kiralayarak alan adınızı satmadan da düzenli gelir elde etmeniz mümkündür. Bu da diğer dijital varlıklarla kıyaslandığında büyük bir avantaj olarak öne çıkar.
Alan adlarıyla elde edebilecek pasif gelir imkânlarınaysa şunları örnek verebiliriz:
- Park etme (domain parking): Bir alan adının aktif bir web sitesi veya hizmetle ilişkilendirilmeden bekletilmesine denir. Genellikle gelecekte kullanmak, satış amacıyla saklamak, reklamlardan gelir elde etmek veya markayı korumak için yapılır.
- Kiralama modeli: Alan adınızı, aktif bir projede kullanmak isteyen kişi veya şirketlere aylık ya da yıllık olarak kiralayabilirsiniz. Bu, düzenli bir pasif gelir elde etmenin sürdürülebilir bir yoludur.
- Ortaklık pazarlaması: Alan adınızı park etmek yerine bir pazar yeri, şirket vb. organizasyonun pazarlama sayfasına yönlendirebilirsiniz. Alan adınıza gelen trafik, anlaştığınız organizasyona yönlendirilir ve siz de bu yönlendirmelerden kazanç sağlayabilirsiniz.
- Mikro-niş web siteleri: Alan adınızı bir mikro-niş içerik sitesiyle ilişkilendirip az miktarda içerik ekleyerek Google AdSense gibi reklam platformlarından gelir elde edebilirsiniz.
Bu yöntemlerden biri veya birkaçı ile doğru strateji oluşturularak düzenli bir pasif gelir akışı sağlanabilir.
Kripto para ve NFT’lerdeki pasif gelir modelleriyse staking ya da belirli platformlarda işlem yapmayı gerektirir. Ancak bu yöntemler genellikle teknik bilgi ve yüksek risk içerir.
Eğitim ve araştırma kolaylığı
Alan adı yatırımlarına başlamak, diğer dijital yatırımlara kıyasla daha erişilebilir ve öğrenmesi kolay bir süreçtir. Bir alan adının değerini belirlemek için şu temel unsurlara bakmanız yeterlidir:
- Kısa ve akılda kalıcı isimler: Daha kolay hatırlanır ve daha fazla talep görür.
- Jenerik terimler: “Travel.com” ya da “Food.net” gibi sektörle doğrudan ilişkilendirilebilen isimler.
- Arama hacmi: İnsanların sık aradığı anahtar kelimeleri içeren alan adları, yüksek trafik potansiyeline sahiptir.
Bunları anlamak için gelişmiş teknik bilgiye gerek yoktur. Alan adı piyasası, oldukça şeffaf bir şekilde işleyen bir ekosisteme sahiptir.
NFT’ler ve kripto paralar ise daha karmaşıktır. Teknolojik altyapıları, akıllı sözleşmeleri ve platformları anlamak gerekir. Ayrıca dolandırıcılık riski bu alanlarda çok daha yüksektir.
Uzun vadeli bakış: Alan adlarının kıtlık değeri
Alan adları sınırlı kaynaklardır. Bir alan adı kaydedildiğinde, o isim başka kimse tarafından kullanılamaz. Bu kıtlık, iyi bir alan adının değerinin zamanla artmasını sağlar. Alan adlarının kıtlık değeri, dijital dünyanın büyümesiyle birlikte her geçen gün daha da artıyor. Basitçe söylemek gerekirse, internette gerçekten “iyi” bir alan adı bulmak artık eskisi kadar kolay değil. Özellikle kısa, akılda kalıcı ve jenerik isimler (örneğin, business.com veya travel.com) çoktan tükendi ve bu durum onları daha değerli hale getiriyor.
Dolayısıyla şimdiden gelecekte değerleneceğini öngördüğünüz alan adlarına yatırım yapabilir ve uzun vadede kâr sağlayabilirsiniz. Ancak alan adları için her sene yenileme ücreti ödeyeceğinizi göz önünde bulundurmalı ve yatırım vadenizi ona göre ayarlamalısınız.
Küçük bir hatırlatma: Risk yönetimi
Elbette, hiçbir yatırım tamamen risksiz değildir. Alan adı yatırımlarında da bazı riskler bulunmaktadır.
Öncelikle, bir alan adının gelecekteki değerini tahmin etmek zor olabilir. Sizin değerli gördüğünüz bir alan adı, başkaları için cazip olmayabilir ve yeterli talep görmeyebilir. Ayrıca, her alan adının yıllık yenileme ücreti vardır ve bu maliyetler, satılamayan alan adları için bir yük haline gelebilir.
Piyasa koşulları da değişkenlik gösterebilir. Dijital trendler değiştiğinde, bazı alan adlarının değeri hızla düşebilir. Bunun yanı sıra, satın aldığınız bir alan adı başka bir marka veya şirketin telif hakkını ihlal ediyorsa, yasal sorunlarla karşılaşabilir ve hatta alan adını kaybedebilirsiniz.
Doğru alıcıyı bulmak da zorlayıcı bir süreç olabilir. Potansiyel olarak değerli bir alan adınız olsa bile, uygun bir alıcıya ulaşmak zaman alabilir. Ayrıca, özellikle ikinci el alan adı piyasasında dolandırıcılık riskiyle karşılaşabilirsiniz. Rekabetin artması da bir diğer risk faktörüdür; alan adı yatırımı popüler hale geldikçe değerli alan adlarını bulmak zorlaşabilir.
Tüm bu riskleri azaltmak için piyasa araştırması yapmak, marka ve telif hakkı sorunlarına dikkat etmek ve portföyü çeşitlendirmek önemlidir. Dikkatli bir planlama ile bu riskler yönetilebilir ve alan adı yatırımları daha güvenli hale getirilebilir.
Ancak bu riskler, NFT’lerin ve kripto paraların yüksek dalgalanmasına kıyasla çok daha düşük ve yönetilebilirdir.
Eğer yatırım kararlarınızda uzun vadeli, öngörülebilir ve düşük riskli bir seçenek arıyorsanız, alan adı yatırımları ideal bir tercih olabilir.