PKK, bugün yaptığı açıklamayla silah bırakma kararı aldığını duyurdu. Durum, X’te büyük bir yankı uyandırdı, konuyla ilgili binlerce paylaşım yapıldı. En popüler 198 paylaşımda en çok kullanılan kelimeler “PKK”, “silah” ve “terör” olurken, en az kullanılan kelime ise “barış” oldu. Bununla birlikte en çok retweetlenen 10 paylaşımdan dokuzu, açıklamaya karşı sert tepkiler içerenlerden oluştu.
PKK, bugün (12 Mayıs) sabah saatlerinde yaptığı açıklamayla, Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda silah bıraktığını ve “örgütsel yapısını” feshettiğini duyurdu.
Örgütün açıklaması kamuoyunda birçok soru işaretine yol açarken, sosyal medya kullanıcıları da bu gelişmeyi yorumladıkları paylaşımlar yaptı.
Açıklama, özellikle X’te (eski adıyla Twitter) geniş yankı buldu ve konuyla ilgili binlerce tweet atıldı.
Ben de saat 18.30 itibarıyla, bu gelişme üzerine yapılan ve içinde “PKK” geçen en popüler 198 paylaşımı analiz ettim. Elde ettiğim veriler, sosyal medya kullanıcılarının bu açıklamaya büyük ölçüde eleştirel bir tonla yaklaştığını ortaya koyuyor.
Paylaşımlar, yalnızca gündeme ilişkin görüş beyan etmekle kalmadı; aynı zamanda açıklamanın zamanlamasına, bağlamına ve inandırıcılığına yönelik ciddi sorgulamalar içerdi.
Kelime bulutu
Aşağıda yer alan kelime bulutu, en popüler 198 paylaşımda en sık geçen kelimeleri gösteriyor.
Kelimelerin boyutunun kullanım sıklığına göre büyüyüp küçüldüğü görselde açıkça görüldüğü gibi “PKK”, “kendini”, “feshetti”, “silahlı”, “kararı”, “örgüt”, “Türkiye” kelimeleri hayli büyükken, “barış” ifadesi oldukça küçük boyutta yer alıyor. Bu durum, sosyal medya kullanıcılarının açıklamaya nasıl yaklaştığına dair önemli bir gösterge sunuyor: Tartışmalar barış odaklı değil, daha çok güven, tarihsel bağlam ve eleştiri ekseninde şekilleniyor.
Bu görsel, yalnızca kelimeleri değil; açıklamanın dijital yankısını, kamuoyunun ruh halini ve sosyal medyada hangi çerçevenin baskın olduğunu da görünür kılıyor.
Sözcükler “barış yok” diyor
Daha somut bir veri elde etmek adına, paylaşımlarda hangi kelimenin kaç kere geçtiğini de inceledim.
Buna göre göre “PKK”, bu 198 paylaşımda toplam 140 kez geçerek en çok kullanılan kelime oldu. Onu sırasıyla “kendini”, “silah”, “fesih”, “terör”, “türkiye” ve “lozan” izledi.
En çok kullanılan 20 kelime arasında az kullanılan ise “barış” oldu. Bu kelimeye yalnızca 15 kez yer verildi.
Tweet metinlerine bakıldığında, en sık geçen kelimenin “PKK” olması şaşırtıcı değil. Ancak bu verinin altını çizen detay, “barış” kelimesinin yalnızca 15 tweet’te geçiyor olması. Bu, kamuoyunun; barış süreci, çatışmasızlık, sivil çözüm gibi yapıcı ve çözüm odaklı çağrışımları neredeyse tamamen dışarda bıraktığına; daha çok açıklamanın inandırıcılığını sorguladığına işaret ediyor.
10 paylaşımdan dokuzu, açıklamaya yönelik sert eleştiriler içeriyor
Söz konusu açıklama üzerine en çok retweet alan paylaşım ise gazeteci Murat Ağırel’inki oldu.
Ağırel’in saat 12.03’te yaptığı paylaşım, yaklaşık 1.5 milyon kez görüntülendi ve 6 bin 667 retweet aldı.
Ağırel’in paylaşımı da dahil olmak üzeren en çok retweetlenen 10 paylaşımdan dokuzu, örgütün açıklamasına doğrudan tepki gösteren, inandırıcılığını sorgulayan ve sert eleştiriler içerenlerden oluştu. Bu durum, sosyal medyada yankı bulan içeriklerin çoğunlukla mevcut gelişmeye güven duymayan bir çerçevede üretildiğine işaret ediyor.
En çok retweet alan 10 paylaşıma buradan ulaşabilirsiniz.
En çok retweetlenen paylaşımlar arasında içerik itibarıyla farklı olan tek paylaşım ise gazeteci Bülent Mumay’ınki oldu.
Paylaşım ve görünürlük saatleri: Zamanlama etkili
Paylaşımların hangi zaman diliminde yapıldığı da dikkat çekici. En yoğun paylaşım sabah saat 09.00 sularında, yani örgütün açıklamayı yaptığı saatlerde gerçekleşti.
En çok görüntülenen paylaşımlar ise saat 11.00 ila 13.00 arasında yapılanlar oldu. Murat Ağırel’in paylaşımının 12.03’te yapılmış olması, bu zaman aralığındaki yoğunluğun en önemli nedenlerinden biri. Zira söz konusu paylaşım, yaklaşık 1.5 milyon kez görüntülendi.
Bu, yalnızca paylaşım sayısının değil; paylaşımın zamanlaması, yazarın etkisi ve algoritmalarla görünürlük arasındaki ilişkinin önemine işaret ediyor.
Her üç kişiden biri, açıklamaya tepki gösterdi
Bu 198 paylaşımın aldığı toplam beğeni sayısı ise 210 bin 220 olurken, bu beğenilerin 75 bin 440’ı en çok retweetlenen 10 paylaşımda toplandı.
Bu, her üç kullanıcından birinin, PKK tarafından yapılan açıklamayı eleştirdiği, ona tepki gösterdiği anlamına geliyor. Zira en çok retweetlenen 10 paylaşımdan dokuzu açıklamaya yönelik sert eleştiriler içeriyordu.
Retweet verileri ise beğenilere kıyasla biraz daha dengeli. 198 paylaşım toplamda 33 bin 534 kez retweetlenirken, bunun 16 bin 400’ünü yine en çok retweetlenen 10 paylaşım aldı.
Bu veriler, sosyal medya kullanıcılarının gündemi birkaç belirleyici figür üzerinden takip ettiğini gösteriyor.
Öte yandan, buradan kamuoyundaki düşünce çeşitliliğinin tam olarak görünür hale gelmediği çıkarımı da yapılabilir. Çünkü algoritmalar, yüksek etkileşim alan içerikleri daha da öne çıkararak alternatif bakışların görünürlüğünü sınırlayabiliyor.
Duygu analizi: Pozitif söylem neredeyse yok
Paylaşımlara yapılan duygu analizinde negatif tonun açık şekilde baskın olduğu görülüyor. En çok retweetlenen 10 paylaşımdan dokuzu negatif duygu sınıfına giriyor. Bu paylaşımlar, ya doğrudan açıklamanın samimiyetini sorguluyor ya da örgütün geçmişini hatırlatan sert eleştiriler içeriyor.
Pozitif veya nötr duygu barındıran paylaşım sayısı çok az. “Barış” gibi en azından teorik olarak dostâne bir çağrışım taşıyan bir kelimenin, sosyal medya kullanıcıları nezdinde dillendirilir olmaması, açıklamanın içeriğinden çok inandırıcılığına dair bir kırılmaya işaret ediyor olabilir.
Tepki büyük ölçüde eleştirel ve güvensiz
Sosyal medya verileri, örgütün fesih açıklamasına dair kamuoyunda oluşan ilk tepkinin ağırlıklı olarak kuşku, eleştiri ve güvensizlik içerdiğini gösteriyor. Kullanıcılar, açıklamayı tarihi bir dönüm noktası olarak değil; politik bir manevra, dikkat dağıtıcı bir hamle ya da samimiyetten uzak bir girişim olarak değerlendirmiş gibi görünüyor.
Bu analiz, sosyal medyanın yalnızca haberin yayılma alanı değil, aynı zamanda toplumsal algının ve duygusal tepkinin şekillendiği önemli bir zemin olduğunu da bir kez daha hatırlatıyor.